Umut için, bir kimsenin yaşadığı olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusu, düşüncesi ve inancıdır tanımı yapılmıştır. Umut, hayatın akışında doğal olarak bulunan, yalnızlık, sıkıntı, ayrılık, ölüm, hastalık, acı çekme, belirsizlik gibi zor ve stresli durumlarla başa çıkmayı sağlayan bir kaynaktır. Umut düzeyi yüksek kişilerin aile ilişkileri ve insani ilişkileri daha olumlu seyretmektedir.
Yapılan araştırmalar yüksek umut düzeyinin ağrıyla, acıyla başa çıkmada önemli bir etkiye sahip olduğunu, dayanıklılık ve esnekliği artırdığını, sağlık problemlerini önleyici donanıma sahip olma konusunda belirleyici olduğunu ortaya koymuştur.
Hızlı ilerleyen teknolojik gelişmeler, pandemi, iklim krizi, doğal afetler ve ekonomik krizler gibi içinde bulunduğumuz değişimler ve bilinmezlik ile birlikte sektörümüzün de çok hızlı bir büyüme gösteriyor olması, belirsizlikleri daha fazla hissetmemize neden oluyor. Belirsizliklerin içinde işin geleceği, yeni iş yapış modellerinin gerektirdiği yeni becerilerin geliştirilmesi ve çalışanların nasıl hissettiğini anlamak ve bu doğrultuda gerekli stratejileri geliştirmek şirketler için en önemli başlıklardan biri haline geliyor.
Ülke olarak Pandemi sonrası hayatımızı yeniden şekillendirmeye başlamış ve sonuçlarını tam almaya başlamışken, şubat ayı içerisinde yaşadığımız Yüzyılın Felaketi ile bir kez daha ülkece sarsıldık. Ama umudumuzu asla yitirmedik. Çünkü Yaşar Kemal’in dediği gibi, Yaşam umutsuzluktan umut üretmektir, insan bugüne böyle gelmiştir.
Devletimizin tüm kurumları, deprem anından itibaren tüm imkanlarıyla harekete geçmişti. Bizler de bir sivil toplum kuruluşu olarak devletimizin yanında olmuş ve ilk etapta bölgeye akaryakıt desteği verdikten sonra, Ramazan ayında ise iftar çadırlarına TOBB – Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği vasıtasıyla maddi destek sağladık. Bu vesile ile bizlere maddi ve manevi desteklerini veren tüm sektör temsilcilerine tekrar teşekkür ederiz.
Pandemi döneminde yapılan hastanelerin ve birçok büyük projenin kısa sürede bitmesinde önemli görevler üstenmiştik sektör olarak. Deprem sonrası bölgenin yeniden inşasında bizlere de yine önemi görevler düşecek. Bölgede inşa edilecek tüm yapıların, kısa sürede güvenli bir şekilde yapılmasında çalışacağız.
Bu vesile ile aslında ülkemizde İş ve İstif Makine Kiralama sektörünün önemi bir kez daha ortaya çıktı. Kamu Otoritesi ’nin de bu önemin farkında olması bizleri memnun etmiştir. Kiralama sektörü adına atılacak adımları sabırsızlıkla bekliyoruz.
2023 yılı sektörümüz için hızlı büyümenin işaretlerini şimdiden göstermeye başladı. Birçok firma nerede ise 2023 hedeflerine ulaşmış durumda. Uzun zamandır yatırımlarını bekleten kiralama firmaları makine alımlarını yapmaya başlarken, yeni firmalar da sektöre girmeye başladı.
Bir gün öleceğini bildiğin halde yaşamaya çalışıyorsan, demek ki; umut senin yaşam enerjin. Yaşam enerjinizi kaybetmemeniz dileği ile,
Saruhan GÜNAYDIN
Yönetim Kurulu Başkan