Kiralama, insanlık tarihinin en eski para kazandıran ekonomik modelidir diyebiliriz. İnsanlar sahip oldukları meta üzerinden, satmak yerine, kiralama yöntemi ile para kazanmayı her tarihte yapmıştır. Günümüz modern çağın bir hizmet modeli olan araç kiralamanın tarihi, Antik Roma’ya kadar dayanmaktadır. Antik Roma’da iki tekerlekli at arabalarının kiralanmasına kadar gitmektedir. Yakın tarihte ise bu hizmet 1900 lü yılların başında bir bisiklet şirketinin reklam amaçlı olarak araba kiralamaya başladığını duyurmasıyla görülmeye başlamıştır.
Günümüzde bilinen manasıya araç kirlama hizmetinin temelleri asıl işi emlakçılık olan Joe Saunders tarafından 1916 yılında atılmıştır. Saunders, 1929 yılına gelindiğinde, 87 büyük şehirde şubesi olan dev bir araç kiralama şirketinin sahibi haline gelmiştir. Yıllar içerisinde bu iş modeli, örnek olmuş ve birçok marka doğmuştur.
Otomobil kirlama modeli sayesinde, iş ve istif makinalarının kiralanması da yapılmaya başlanmıştır. Dünya artık inşaat sektöründe, kiralama modeliyle tanışmıştır. Kiralama firmaları üreticilerden almış oldukları makine ve ekipmanları kiralayarak, aslında çok önemli bir modelin öncüsü olmuşlardır. Bu model, sürdürülebilir büyümenin de aslında temellerini oluşturmaya başlamıştır.
Kiralama hizmeti alan firmalar, artık öz sermayelerini ekipman almak için kullanmamaya başlamış, bu sayede makine ve ekipmana sahip olma ile birlikte karşılaştıkları bakım ve taşıma maliyetleri azalmıştır. Artık firmalar, ihtiyacı olan iş için doğru ve verimli makinayı kullanmakta, daha profesyonel servis hizmeti almakta ve en önemlisi iş sağlığı ve güvenliği açısından, riskleri en asgari düzeye indirmişlerdi.
Netice itibarıyle Kiralama, ürüne sahip olmak yerine ürüne erişimi sağladığı için, firmalar için sürdürülebilir bir ekonomik model olmuştur. Bu model beraberinde; atıl kapasitenin oluşmasını engellemiş, daha çok çevreci, ekonomik ve sosyal faydalar elde edilmesini sağlamıştır.
Ülkemizde kiralama sektörünü incelediğimizde ise, makine ve ekipman kirlamada büyüme durumu söz konusudur. Personel Yükseltici Platform satış adetlerinin yaklaşık % 90’ı kiralama firmalarına satılırken, son kullanıcının sahiplenme oranı %10 civarındadır. Bu durumu iş ve istif makine kiralama hizmeti yapan firmaların makine parkına baktığımızda görmekteyiz.
TUIK – Türkiye İstatistik Kurumu verileri incelendiğinde ise, karşımıza iki farklı NACE_Rev2 kodu çıkmaktadır. Bunlar: 43.99 – Başka yerde sınıflandırılmamış diğer özel inşaat faaliyetleri ve 77.32 – Bina ve bina dışı inşaatlarda kullanılan makine ve ekipmanların kiralanması ve leasingi dir.
43.99 ile başlayan hizmet faaliyetleri incelendiğinde 2017 yılında; 5.500 firmada 52.000 çalışan, yaklaşık 7 milyar TL ciro elde ettiği görülmektedir. 2018 yılı için bu cironun %6 lık büyüme ile 7,4 milyar TL olacağı öngörülmektedir.
77.32 ile başlayan hizmet faaliyetleri incelediğimizde ise; 2017 yılında 340 firma, 1.280 çalışan ile yaklaşık 360 milyon TL ciro ettiği görülmektedir. 2018 yılı için ise cirorunu, %7 lik büyüme ile 385 milyon TL olacağı öngörülmektedir.
Yukarıda kısaca rakamların özetleri ile anlatmaya çalıştığımız “kiralama sektörü”, önümüzdeki dönemlerde çok önemli bir yere gelecektir. Ancak istenen noktaya gelmeden önce sektörün kendi iç bünyesinde çözeceği problemleri vardır. Bu problemlerin çözülmeden büyümenin gerçekleşmesi, sektör adına olumsuz sonuçları doğuracağı aşikârdır.
Bunun için öncelikle firmalar; maliyet ve hedef tahminlerini iyi yapmalı, nitelikli eleman ihtiyacını çözmeli, kendini ve hizmetini güvenceye alacak sigorta mekanizmasını geliştirmeli, atıl kapasitenin önüne geçmek için iyi bir envanter çalışması yapmalı, İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuat ve Kanunlarına uygun olarak hizmet vermeli, sözleşme ve tahsilat problemlerini de çözmesi gerekmektedir.
Bu çözümleri bireysel olarak değil, aynı ortak paydada buluşmuş dernekler vasıtasıyla yapmalıdırlar. Bu derneklerin de Kamu ’da temsil gücünün artmasının gerektiğinin de altını çizmek gerekiyor. Kamu’da temsil gücünün artması ile, sektörün problemlerinin çözülmesi adına atılacak adımlar çok daha etkili olacaktır. Kamu, bu sayede kiralama sektörünü daha yakından tanıyarak, bu sektör için destek mekanizmalarını geliştirmek adına adımlar atabilecektir.
Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda iş ve istif makinaları sektörü %30 bir büyüme gerçekleştirmesi öngörülürken, kiralama sektörünün de 3 kat büyümesi öngörülüyor. Kiralama Firmaları bu büyüme potansiyelini gerçekleştirmek için ne kadar hazırlar? İşte bu soruya cevap vererek şimdiden çalışmaya başlamaları gerekmektedir.

Abdullah TUNCER
Platformder Genel Sekreter Yardımcısı