Ülkemizde 2013 yılında 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda yapılan değişiklik ile ivme kazanan Personel Yükseltici Platform sektörünün en önemli aktörlerinden, ülkemizde kiralama sektörünün gelişmesinde önemli rol alan ve Haulotte Markasının Türkiye Distribütörü Acarlar Makine Genel Müdürü Sayın Serkan ACAR ile sektörü konuştuk.
Serkan Bey, Sektörün bu denli hızlı gelişmesine ne sebep oldu kısaca açıklayabilir misiniz?
05.10.2013 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan “Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” ile yüksekte çalışmaya yeni bir tanım getirilmiştir. İlgili yönetmeliğin Ek-4’ünde, Yüksekte Çalışma; “Seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda yapılan çalışma; yüksekte çalışma olarak kabul edilir.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu yeni tanım sektörün gelişmesinde önemli olmuştur. Yapılan değişikliğin yapı işlerinde olması nedeni ile de platformların özellikle İnşaat sektöründe kullanımı hızlı bir şekilde artmıştır.
Bu değişim ile birlikte Ülkemizdeki Platform Kullanımı istenilen seviyeye ulaşabilmiş midir?
İşin açıkçası yeterli değildir. Çünkü, bu ekipmanlar yüksekte güvenle çalışma için tasarlanmıştır. Yüksekte çalışma sadece İnşaat Sektöründe olmamaktadır. İşte burada yanlış bir algı var. Yüksekte çalışma hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Personel Yükseltici Platformlar, erişimin sağlanamadığı tüm ortamlarda güvenli erişim sağlamaktadır. Bu erişim işin durumuna göre yukarı, aşağı ve yatay olarak gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda; inşaat, havaalanı, tesis yönetimlerinde, dar mekânlarda yükselmek için, tüm imalat sanayinde, mekanik ve elektrik işlerinde, tüm açık ve kapalı alan reklam ve tabela işlerinde, dış cephe temizlik ve tadilat işlerinde, restorasyon işlerinde, nükleer enerjide, rüzgâr enerjisinde, güneş enerjisinde, köprü ve viyadük imalat ve bakımlarında, gıda ve perakendede, petrokimyada, medyada ve daha birçok alanda kullanılmaktadır. Ülkemizde daha çok inşaat sektöründe tercih edildiği için, diğer alanlarda kullanımı yeterince bilinmemektedir.
2019 yılı sonu itibariyle dünya genelinde, personel yükseltici platform kiralama parkındaki sayı 1,5 milyon adetlere ulaşmış bulunmaktadır. 2019 sonu itibariyle ülkemizde makine parkındaki platform sayısı 14.000 adetlere neredeyse ulaştı. Bu adetler hala yeterli değil. Ülkemizde her 100 bin kişiye 13 platform düşerken, bu rakam nüfus olarak bize en yakın olan Almanya’da ise 65 adet platformdur.
Dünya genelinde GSYH’da ilk sıralarda olan ülkelerde her 100 bin kişiye düşen platform sayısının fazla olduğunu görüyoruz. Bu ülkelerde, personel yükseltici platform kullanım alanlarının fazla olması ve yüksekte çalışma gerektiren tüm işlerde tercih edilmesidir. Çünkü bu ekipmanları kullanmak bir kültür haline gelmiştir. Buna ek olarak, personel yükseltici platformlar her türlü imalat sürecini kısaltmaları ile de tercih edilmektedir. Ancak bizde daha önce de bahsettiğim gibi, kullanım alanlarında yeterli bilgiye sahip değiliz.
Serkan Bey sizlere müsaade ederseniz kuruluşu dönemi üzerinden fazla bir süre geçmemesine rağmen Platformder ‘in yapmış olduğu faaliyetler hakkında görüşlerinizi almak istiyorum. Acarlar Makine ve Rent Rise halihazırda dernek üyesi firmalarımız zaten.
Bu soruya cevap vermeden önce neden sektör olarak bir sivil toplum kuruluşunun altında olmalıyız? Bu soruyu cevaplayalım. Sivil toplum kuruluşları, resmî kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları yapan kuruluşlardır. STK’ların yapıları her ne kadar birbirlerinden farklılık gösterse de aslında hepsinin temel dayanağı ‘’Birlikten kuvvet doğar.’’ Felsefesidir.
Bugün itibariyle, dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde STK’lar en temel ekonomik ve sosyal güçlerden birisi haline gelmiştir. Bundan dolayı, artık hem yerel hem ulusal hem de uluslararası düzeyde ele alınan politikaların hepsinde STK’lar da göz önünde tutulmaktadır. Hatta, son 30–35 yıldır STK’lar “piyasa” ve “devlet” arasında orta bir yol olarak görülmeye başlanmış ve “üçüncü sektör” olarak adlandırılmıştır.
Bu çerçeveden Platformder’e baktığımızda, hiçbir ticari kaygısı olmayan bu entelektüel oluşum, üyelerinin sosyal ve mesleki gelişimleri için eğitici toplantılar, konferanslar, paneller düzenlemesinin yanında, sektörün gelişimine dair bültenler, dergiler ve raporlar yayımlıyor. Kuruluşunu üzerinden 4 yıl geçmiş olmasına rağmen, sektör adına yüzden fazla etkinlik yapmış olması ve bir o kadarını da önümüzdeki yıllar da yapmak için planlaması bize “PLATFORMDER SEKTÖR ADINA ÖNEMLİ İŞLER YAPIYOR” dedirtiyor.
Bu etkinlikler içinde sizlerin önem verdikleri hangisidir diye sorsak ne dersiniz?
Yapılan etkinlikleri birbirinden ayırmak pek fazla uygun olmaz. Çünkü her biri birbirinden önemli faaliyetlerdir. Ama sektörde ses getiren en önemli faaliyetlerine baktığımızda, VIPPFUAR- Vinç, İstif Makineleri, Platform, Proje Taşımacılığı İhtisas Fuarı çok önemli bir başarı. Temsil ettiğimiz sektör ve tüm paydaşları için ihtiyaç olan bir fuarı çözüm ortakları ile hayata geçirdiler. Yurt dışında kısa sürede kendinden söz eder hale getirdi.
Yüksekte Çalışmanın sadece yapı işlerinde olmadığını anlatmak için kamu ile yaptığı çalışmalar, eğitim ve seminerler önemli lobi faaliyetleridir diyebilirim. PT20 adıyla her yılın sonunda yapılan ve kiralama parkındaki makine adetlerini gösteren istatistik çalışması çok önemli.
TOBB – Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Makine ve Teçhizatı İmalatı Meclisi altında Kiralama Komitesinin kurulması için yapmış olduğu yoğun çaba ve gayretler çok önemli. Bu sayede artık, Kiralama Sektörü kamuda temsil edilecek.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı (İSGÜM) ile yapılan protokol ile Türkiye genelinde üniversitelerde yapılacak olan seminer programları da sektörün gelişmesi adına çok önemli çalışmalardır diyebilirim.
Serkan Bey Sektör Adına önemli konuları bu röportajda bizler ile paylaşma fırsatı buldunuz. Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Sektör adına sürdürülebilir katma değeri üretmek çok önemlidir. Bunun yolu da kurumsallaşmadan geçiyor. Yaptığımız iş riski yüksek olan işlerdendir ve hesap kitap gerektiriyor. Bu hesapların iyi yapılması lazım. Yoksa gün sonunda kazandığımızı zannederken bir de bakmışız ki kaybetmişiz. Personel Yükseltici Platform Sektöründe faaliyet gösteren ve faaliyet gösterecek firmaların, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği kapsamında verdikleri hizmetler için, işyeri açarken ve sonrasında verecekleri hizmetlerde uyması gereken usul ve esasları belirlemek gerekiyor. Bu sayede sektöre bir kurumsal yapı kazandırılabilir.
Sektörün değer kazanması bizim elimizde. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde Covid-19 salgını sonrası ekonomik durgunluk yaşarken, platform sektöründe kiralamalar yine devam etti. Özellikle Kamu Projelerinde (Pandemi Hastaneleri, kamu binaları, vs.) işlerin güvenli bir şekilde kısa sürede bitmesi için önemli roller üstlendiler. Buradan yola çıkarak şunu demek istiyorum. Bir makinesi olan ile bin makinası olan aynı profesyonellikte hizmet vermelidir. Bu hizmeti vermek için gerekli desteği almalıdır. Alamıyorsa yardım istemelidir. Bizim rekabetimiz verdiğimiz hizmetin kalitesinde olmalıdır. Başka rekabet enstrümanları, bize zarar verir. Dikkat etmemiz lazım.
Röportaj:
Abdullah TUNCER
Platformder Genel Sekreter Yardımcısı