İSTANBUL’UN SİMGE YAPILARINDAN BİRİ OLAN 1500 YILLIK TARİHİ GALATA KULESİ, RESTORASYONA ALINDI. RESTORASYON ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA KULEYE YILDIRIM DÜŞMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN PARATONER SİSTEMİ DÖŞENDİ. PARATONERİN MONTAJINDA BIGLIFT’TEN KİRALANAN 53 METRE PALFINGER MARKA ARAÇÜSTÜ PLATFORM KULLANILARAK GÜVENLİ BİR ÇALIŞMA ORTAMI OLUŞTURULDU VE PROJE BAŞARIYLA TAMAMLANDI
Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirilen ve dünyanın en eski kulelerinden biri olan Galata Kulesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyona alındı. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildikten sonra müze olması planlanan tarihi yapının 15 Eylül’de hizmete açılması hedefleniyor. Etrafı perdelerle kapatılarak restorasyon çalışmalarının gerçekleştirildiği Galata Kulesi’nde dış cephe onarım ve bir takım iyileştirilmeler tamamlandı. Şu anda ise yapıya yıldırım düşmesini engellemek için paratoner sistemi döşeniyor.
YÜKSEKTE GÜVENLİ ÇALIŞMA ORTAMI
Paratoner sisteminin döşemesinde bulut ile yer arasında meydana gelen yüksek gerilim, istenmeyen elektrik akımlarının belirlenen bölgelere aktarılması için kulenin en tepe noktasından aşağıya kadar dört hat çekildi. Bu hat çekimini güvenli bir çalışma ortamında gerçekleştirmek isteyen yüklenici firma E-S Yapı tarafından BigLift’ten 53 metre Palfinger marka araçüstü platform kiralandı. Kiralanan platform, öncelikle kulenin etrafında güvenli bir şekilde kuruldu. Daha sonra 53 metrelik araçüstü platform ile 66 metre yüksekliğe sahip olan tarihi yapının her noktasında güvenli ve risksiz bir çalışma ortamı oluşturularak, paratoner montajı başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
TARİHİ PROJE
Paratoner montajı sırasında Palfinger’in 53 metrelik araçüstü platformu ile müşterilerine yüksekte daha kolay ve iş güvenliğine uygun bir çalışma ortamı sunduklarını ifade eden operatör Mustafa Küçük, “BigLift olarak son derece hassas ve önemli olan tarihi bir projede çözüm ortağı olarak yer aldık. Çalışma kapsamında paratoner montajı gerçekleştiren kişilere makineyi yukarıdan ve aşağıdan kumanda ederek, yüksekte iş güvenliliğine uygun bir çalışma ortamı sağladık” dedi.
GALATA KULESİ, MÜZE OLUYOR
Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilen Galata Kulesi’nin müze olacağını açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Galata Kulesi’yle ilgili olarak da şunları söyledi: “Kulenin terasına asansörle çıkacaksınız. İnerken merdiven kullanacaksınız ve kulenin tüm katlarını gezeceksiniz. İstanbul’un tarihi ve arkeolojik değerlerine bakarak müzede bilgiler alacaksınız. Galata Kulesi bir yönlendirme merkezi haline gelecek. Kulenin içindeki restoran, kafe ne olacak diyorsanız? Etraf restoran, kafe dolu. Biz oradan para kazanmak zorunda değiliz. Biz orada cazibe noktasını turist çeker halde kullanarak, içine modern bir müze kuruyoruz.”
GALATA KULESİ TARİHÇESİ
Galata Kulesi dünyanın en eski kulelerinden biri olup, Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirilmiştir. 1204 yılındaki IV. Haçlı Seferi’nde geniş çapta tahrip edilen kule, daha sonra 1348 yılında “İsa Kulesi” adıyla yığma taşlar kullanılarak Cenevizliler tarafından Galata surlarına ek olarak yeniden yapılmıştır. 1348 yılında yeniden yapıldığında kentin en büyük binası olmuştur. Galata Kulesi 1445-1446 yılları arasında yükseltilmiştir. Kule, Türk’lerin eline geçtikten sonra hemen hemen her yüzyıl yenilenmiş ve tamir edilmiştir. 16. yüzyılda Kasımpaşa tersanelerinde çalıştırılan Hristiyan savaş esirlerinin barınağı olarak kullanılmıştır. Sultan III. Murat’ın müsaadesiyle burada müneccim Takiyüddin tarafından bir rasathane kurulmuş, ancak bu rasathane 1579’da kapatılmıştır. 17. yüzyılın ilk yarısında IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi, Okmeydanı’nda rüzgarları kollayıp uçuş talimleri yaptıktan sonra, tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takarak 1638 yılında Galata Kulesi’nden Üsküdar-Doğancılar’a uçmuştur. 1717’den itibaren kule yangın gözleme kulesi olarak kullanılmıştır. III. Selim döneminde çıkan bir yangında kulenin büyük bölümü yanmıştır. Onarılan kule 1831 yılında başka bir yangında yine hasar görmüş ve onarılmıştır. 1875 yılında bir fırtınada külahı devrilmiştir. 1965’te başlanıp 1967’de bitirilen son onarımla da kulenin bugünkü görünümü sağlanmıştır.